İş kazası, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar Ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu kapsamındaki durumlardan herhangi birinde meydana gelen ve işçiyi bedenen yahut ruhen engelli durumuna sokan olaylardır. İş kazası nedir? Hangi olaylar iş kazasıdır? İş kazası tazminatı alabilir miyim? İş kazası davası nedir? gibi sorular en çok merak edilen hususlardandır. | İş kazası tazminat davası
İş kazası;
a) Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada,
b) İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle veya görevi nedeniyle, sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş veya çalışma konusu nedeniyle işyeri dışında,
c) Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda.
d) Emziren kadın sigortalının, çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda,
e) Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen özüre uğratan olaydır.
Kaza geçiren kişinin sigortalı olması, mutlaka bir olay ile karşılaşmış olması ve meydana gelen olay nedeniyle bedenen veya ruhen engelli hale gelmesi gerekmektedir. Bu hallerde iş kazası tazminatına hak kazanılabilmektedir. İş kazası yaşandıktan sonra işveren 3 iş günü içerisinde iş kazası bildirimi yapmakla yükümlüdür.
İş kazasından sonra ilgili tedavi evraklarında iş kazası olarak kayıt girilmesi gerekmektedir. Ayrıca işveren SGK’ya bildirim yapmadı ise verilecek dilekçe ile SGK’ya bildirim işçi tarafından yapılmalıdır.
İş kazası sebebi ile hem ceza davası hem de hukuk davası ayrı ayrı yürütülmektedir. Ceza davasının konusu Türk Ceza Kanunu kapsamında yer alan ve suç olarak nitelendirilen olaylar iken hukuk davasının konusunu maddi ve manevi tazminat oluşturmaktadır.
İş kazası geçiren işçinin maddi ve manevi tazminat hakkı bulunmaktadır. Maddi tazminatın kalemleri kazanç kaybı, tedavi giderleri, işgücü kaybı ve ekonomik geleceğin sarsılmasından kaynaklı zararlar olarak sıralanabilir. Eğer işçi vefat ettiyse işçinin yakınları destekten yoksun kalma tazminatı alabilmektedir. Manevi tazminat ise yaşanan elem ve kederin bir nebze olsun giderilebilmesi amacıyla hükmedilen bir tazminat türüdür.
Burada önemli olan husus iş kazasının meydana gelmesinde işçinin tam ve asli kusurlu olmamasıdır. Ancak kişi tam kusurlu olsa dahi eğer ki iş sağlığı ve güvenliği eğitimleri tam verilmemiş ve riskler konusunda işçi bilgilendirmemişse yine tazminat hakkına sahip olabilecektir. Burada her olay birbirinden bağımsız ve özel olarak değerlendirilmelidir. Bu konuda uzman bir avukattan kişinin ya da vefat halinde yakınlarının yardım almasında fayda olacaktır. | Ankara – Sincan İş Kazası Avukatı
Yaşanan iş kazası neticesi kişinin uğradığı engel oranı, kaza geçiren kişinin yaşı, maaşı gibi etkenler tazminat oranın belirlenmesinde önem teşkil etmektedir. Örneğin iş kazası geçiren ve bu kaza sonucu malul kalan kişinin yaşı genç ise daha çok tazminat söz konusu olacakken aynı maaşı alan daha yaşlı birisi için daha düşük tazminattan bahsedilecektir.
Tazminatın belirlenmesinde yukarıda açıklandığı üzere bakiye ömür önem teşkil etmektedir. Zarar görenin ya da müteveffanın muhtemel (bakiye) ömür sürelerinin hesabına ihtiyaç olmaktadır. Bu süre varsayımsal bir süredir. Bunun için uzun süreden beri muhtemel yaşam tabloları adı verilen tablolardan elde edilen değerler esas alınmaktadır.
İş kazası davalarına ilişkin uzman bir avukattan yardım almak hukuki açıdan sizi koruyacaktır. Detaylı bilgi için Ankara/Sincan’daki Avukatlık Ofisimizi ziyaret edebilir ya da telefon numaramızdan bize ulaşabilirsiniz. | İş Kazası Tazminat Davası
Bu sitede yer alan yazılar sadece bilgilendirme amaçlıdır. Bu yazılardan kaynaklı herhangi bir sorumluluğumuz bulunmamaktadır. Sitemizdeki makale ve yazıların kopyalanarak, kaynak gösterilmeden, izinsiz bir şekilde başka yerlerde yayınlanması halinde gerekli hukuki işlemler başlatılacaktır.
Şirketler hukuku; bir şirketin kuruluş aşamasından tasfiyenin sonlanması aşamasına kadar gelişen süreçleri düzenleyen hukuk dalıdır. Şirketler hukuku kapsamlı ve uzmanlık gerektiren bir alandır. Ticaret Hukukundan kaynaklanan konuları kapsayan hukuk hizmetini şirket avukatları sağlamaktadır. | Şirket Avukatı
Şahıs şirketleri mevzuat gereği tüzel kişiliği bulunmayan şirketlerdir. Anonim, Limited, Kolektif ve Komandit Şirketler ile Kooperatiflerin tüzel kişiliği bulunmaktadır. Hukuki danışmanlık hizmeti tüm şirketler açısından ehemmiyet teşkil etmektedir. Mevzuatın kapsamlı olması ve uzmanlık gerektirmesi şirket ve kurucular açısından oluşabilecek hak kayıplarının önüne geçilebilmesi için uzman bir avukattan danışmanlık hizmeti almak bir alternatif değil bir gerekliliktir.
Şirket avukatları;
Şirket vekili, bir şirketin hukuki açıdan kendini güvende hissedebilmesi için hizmet sağlamaktadır. Bu hususta en küçük bir hata bile telafisi olmayan sonuçlara yol açabileceğinden Ticaret Hukuku ve Şirketler Hukuku alanında uzman bir avukattan yardım almanızda fayda olacaktır.
Şirketinizde uzman bir avukattan yardım almak hukuki açıdan sizi koruyacaktır. Detaylı bilgi için Sincan Organize Sanayi Bölgesinin (Sincan OSB Şirket Avukatı) yakınındaki Ankara/Sincan’daki Avukatlık Ofisimizi ziyaret edebilir ya da telefon numaramızdan bize ulaşabilirsiniz.
Bu sitede yer alan yazılar sadece bilgilendirme amaçlıdır. Bu yazılardan kaynaklı herhangi bir sorumluluğumuz bulunmamaktadır. Sitemizdeki makale ve yazıların kopyalanarak, kaynak gösterilmeden, izinsiz bir şekilde başka yerlerde yayınlanması halinde gerekli hukuki işlemler başlatılacaktır.
Eşlerden birinin evlilik birliğini sona erdirme amacı ile ilgili mahkemede açılan davalara boşanma davası denir. Boşanma davası nasıl açılır, boşanma davası nerede açılır, boşanma davası açarken nelere dikkat edilmelidir, boşanma davası nasıl sonuçlanır gibi birçok husus merak edilen hususlar arasındadır.
Boşanma davalarında görevli mahkeme aile mahkemeleridir. Aile mahkemesi olmayan yargı çevrelerinde ise asliye hukuk mahkemeleri aile mahkemesi sıfatı ile bu davaları yürütmektedirler.
Yetkili mahkeme ise ya tarafların son 6 aydır ikamet ettikleri yerde bulunan mahkeme ya davacının yerleşim yerinde bulunan mahkeme ya da davalının yerleşim yerinde bulunan mahkemedir. Dava bu üç yetkili yerden herhangi birinde açılabilir. Örneğin son ikamet adresi Eryaman olan evli çiftten birinin şu anki yerleşim yeri Polatlı diğerininki Çankaya olduğu varsayımında dava Ankara Batı Adliyesinde, Polatlı Adliyesinde ve Ankara Adliyesinde açılabilmektedir. | Eryaman boşanma avukatı. Sincan boşanma avukatı.
Anlaşmalı boşanmada taraflar her hususta aralarında hiçbir uyuşmazlık olmaksızın anlaşmalıdırlar. Bu hususlara örnek olarak velayet, nafaka, edinilen mallar gösterilebilir.
Taraflar arasında anlaşma durumu yok ise çekişmeli boşanma davası açılması gerekmektedir. Çekişmeli boşanma ise anlaşmalı boşanmaya nazaran daha uzun süren ve meşakkatli bir süreçtir. Dilekçe aşamaları göz önüne alındığında ön inceleme duruşması ancak 3-4 ay sonra yapılabilmektedir. Delil ve tanık sunulması bu hususların irdelenmesi, üst yargı yollarına başvurulması derken bu süreç 4-5 yılı bulabilmektedir.
Yukarıdaki açıklamalarla boşanma davası ne kadar sürer sorusu da cevabını bulmaktadır.
Anlaşmalı boşanma, en kısa sürecek boşanma sürecidir. Mahkemenin iş yoğunluğuna göre ortalama 1 ay ile 3 ay arasında boşanma gerçekleşebilmektedir. Dolayısıyla en hızlı, anlaşmalı boşanma yoluyla evlilik birliği sona erdirilebilir.
Boşanma davası açacak taraf belli harç ve giderleri ödemekle mükelleftir. Bu harç ve giderler 2022 yılı için ortalama 700-800 TL civarındadır. Bunun haricinde işin avukatla takibi halinde avukata ödenecek akdi vekalet ücreti bu ücretin dışındadır.
Taraflar boşanma davası ile birlikte nafaka talebinde bulunabilirler. İstenebilecek nafakalar tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakasıdır. TMK 169. madde gereği “Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re’sen alır.” hükmüyle tedbir nafakasına ilişkin hakim tarafından resen incelenme yükümlülüğü getirilmiştir.
Müşterek çocuklar açısından iştirak nafakası boşanma davasında mevzubahis olacaktır. Müşterek çocuklara ilişkin yapılacak nafaka ödemesine iştirak nafakası adı verilmektedir.
Davalarınızda uzman bir avukattan yardım almak hukuki açıdan sizi koruyacaktır. Detaylı bilgi için Ankara/Sincan’daki Avukatlık Ofisimizi ziyaret edebilir ya da telefon numaramızdan bize ulaşabilirsiniz. | Ankara Boşanma Avukatı
Aşağıdaki formdan bizimle iletişim sağlayabilirsiniz:
Bu sitede yer alan yazılar sadece bilgilendirme amaçlıdır. Bu yazılardan kaynaklı herhangi bir sorumluluğumuz bulunmamaktadır. Sitemizdeki makale ve yazıların kopyalanarak, kaynak gösterilmeden, izinsiz bir şekilde başka yerlerde yayınlanması halinde gerekli hukuki işlemler başlatılacaktır.