0 312 268 34 34
info@alsahukuk.com
·
Pazartesi - Cuma 09:30-18:00
İletişim Formu

Sincan Ceza Avukatı

Ceza Avukatı: Adaletin Savunucusu | Sincan Ceza Avukatı

Ceza hukuku, toplumun huzurunu ve düzenini korumak amacıyla suçlarla mücadele eden bir hukuk dalıdır. Bu alanda hukuki destek arayanlar için ceza avukatları, adaletin savunucuları olarak önemli bir rol oynamaktadır. Bu makalede, “Ceza Avukatı”, “Ceza Hukuku”, “Türk Ceza Kanunu”, “Ağır Ceza Avukatı” ve “Asliye Ceza Avukatı” kavramlarına yakından bakacağız. | Sincan Ceza Avukatı, Ankara Ceza Avukatı.

Ceza Avukatı Kimdir? Sincan Ceza Avukatı

Ceza avukatları, suç işleyen veya suçlanan kişilere hukuki destek sağlayan profesyonellerdir. Onların görevi, müvekkillerinin haklarını korumak, savunmalarını hazırlamak ve adil bir yargı süreci yaşamalarını sağlamaktır. Ceza avukatları, suçlamaların ciddiyetine ve mahkeme türüne göre farklı uzmanlık alanlarına sahip olabilirler. Sincan Ceza Avukatı

Ceza Hukuku ve Türk Ceza Kanunu – Ankara Ceza Avukatı

Ceza hukuku, bir ülkenin yasal sistemini suçlar, suçlu kişilerin cezalandırılması ve toplumun korunmasıyla ilgilenen hukuk dalıdır. Türk Ceza Kanunu, Türkiye’de suçlar ve cezalarla ilgili temel yasal belgedir. Ceza avukatları, Türk Ceza Kanunu’nu çok iyi bilmeli ve müvekkillerini bu kanuna uygun şekilde savunmalıdır.

Türk Ceza Kanunu, Türkiye’de hukukun temel taşlarındandır ve vatandaşların davranışlarını düzenlerken adaleti temin etmeyi amaçlar. TCK’nin ihlali durumunda kişilere ceza verilebilir ve bu, yasal düzenlemenin etkin bir şekilde uygulandığını gösterir.

Ağır Ceza Avukatı ve Asliye Ceza Avukatı

Ceza hukuku alanında, davaların ciddiyetine göre iki ana türde mahkeme bulunur: Ağır Ceza ve Asliye Ceza.

  • Ağır Ceza: Ağır ceza, ciddi suçlarla ilgilenirler. Örneğin, cinayet, terör suçları ve diğer ciddi suçlarla ilgili davalarda uzmanlaşmışlardır.
  • Asliye Ceza: Asliye ceza ise daha hafif suçlarla ilgilenirler. Bu suçlar, hırsızlık, dolandırıcılık ve benzeri suçları içerebilir.

Sonuç

Ceza avukatları, adaletin korunmasında kritik bir rol oynarlar. Ceza hukuku ve Türk Ceza Kanunu çerçevesinde, müvekkillerinin haklarını korumak ve adil bir yargı sürecini temin etmek için çaba harcarlar. Ağır Ceza Avukatları ve Asliye Ceza Avukatları, suçların ciddiyetine göre uzmanlaşarak farklı alanlarda hizmet verirler.

Eğer ceza hukukuyla ilgili bir dava yaşıyorsanız veya hukuki destek arıyorsanız, bir ceza avukatı ile iletişime geçmek önemlidir. Bu uzmanlar, hukuki sürecinizi anlamanıza yardımcı olacak ve haklarınızı korumanıza destek olacaklardır.

Adaletin teminat altına alınması ve yasal haklarınızın korunması için, deneyimli bir ceza avukatı sizi en iyi şekilde temsil edebilir.

Davalarınızda uzman bir Ceza Avukatından yardım almak hukuki açıdan sizi koruyacaktır. Detaylı bilgi için Ankara/Sincan’daki Avukatlık Ofisimizi ziyaret edebilir ya da telefon numaramızdan (0312 268 34 34) bize ulaşabilirsiniz. | Sincan Ceza Avukatı | Ankara Ceza Davaları


Bu sitede yer alan yazılar sadece bilgilendirme amaçlıdır. Bu yazılardan kaynaklı herhangi bir sorumluluğumuz bulunmamaktadır. Sitemizdeki makale ve yazıların kopyalanarak, kaynak gösterilmeden, izinsiz bir şekilde başka yerlerde yayınlanması halinde gerekli hukuki işlemler başlatılacaktır.

Sincan Ceza Avukatı
Sincan Ceza Avukatı

Konut Dokunulmazlığının İhlali Suçu ve Cezası

Konut Dokunulmazlığının İhlali Suçu bireylerin yaşam alanlarına saygı gösterilmesi ve konut güvenliğinin korunması amacıyla Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenen bir suçtur. Bu suç, bir kişinin rızasına aykırı olarak başkasının konutuna girmesi veya rıza ile girdikten sonra konuttan çıkmaması durumunda işlenmektedir. Konut dokunulmazlığının ihlali suçu, mağdurun şikayeti üzerine hapis cezasıyla cezalandırılmaktadır.

TCK Madde 116 – Konut dokunulmazlığının ihlali

Madde 116- (1) Bir kimsenin konutuna, konutunun eklentilerine rızasına aykırı olarak giren veya rıza ile girdikten sonra buradan çıkmayan kişi, mağdurun şikayeti üzerine, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) (Değişik: 31/3/2005 – 5328/8 md.) Birinci fıkra kapsamına giren fiillerin, açık bir rızaya gerek duyulmaksızın girilmesi mutat olan yerler dışında kalan işyerleri ve eklentileri hakkında işlenmesi hâlinde, mağdurun şikâyeti üzerine altı aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur.

(3) (Değişik: 31/3/2005 – 5328/8 md.) Evlilik birliğinde aile bireylerinden ya da konutun veya işyerinin birden fazla kişi tarafından ortak kullanılması durumunda, bu kişilerden birinin rızası varsa, yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanmaz. Ancak bunun için
rıza açıklamasının meşru bir amaca yönelik olması gerekir.

(4) Fiilin, cebir veya tehdit kullanılmak suretiyle ya da gece vakti işlenmesi halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

Konut Dokunulmazlığının İhlali Suçunun Cezası Ne Kadar?

Türk Ceza Kanunu’nun 116. maddesi, konut dokunulmazlığının ihlalini düzenlemektedir. Bu maddeye göre, bir kişinin konutuna rızası olmaksızın giren veya rıza ile girdikten sonra konuttan çıkmayan kişi, mağdurun şikayeti üzerine altı aydan iki yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmaktadır.

Ayrıca, işyerleri ve işyerlerinin eklentileri gibi konut dışındaki mekanlar da konut dokunulmazlığının ihlali suçu kapsamında değerlendirilebilmektedir. Ancak bu durumda, açık bir rızaya gerek duyulmaksızın girilmesi mutat olan yerler dışında işlenen ihlallerde, mağdurun şikayeti üzerine altı aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası uygulanmaktadır.

Eşler Ya Da Aynı İşyerinde Çalışanlar Açısından Suç Gerçekleşir mi?

Evlilik birliğinde aile bireylerinden ya da konutun veya işyerinin birden fazla kişi tarafından ortak kullanılması durumunda, konut dokunulmazlığının ihlali suçuyla ilgili bazı istisnalar bulunmaktadır. Eğer bu kişilerden biri rıza göstermişse, yukarıdaki hükümler uygulanmaz. Ancak bu durumda, rıza açıklamasının meşru bir amaca yönelik olması gerekmektedir.

Konut Dokunulmazlığının İhlali Suçunda Cezayı Arttıran Haller Nelerdir?

Fiilin, cebir veya tehdit kullanılarak veya gece vakti işlenmesi halinde, konut dokunulmazlığının ihlali suçu daha ağır bir şekilde cezalandırılmaktadır. Bu durumda, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası uygulanabilmektedir.

Konut dokunulmazlığının ihlali suçu, bireylerin özel yaşam alanlarının güvence altına alınmasını ve huzur içinde yaşama hakkının korunmasını amaçlamaktadır. Bu suçun önlenmesi ve cezalandırılması için toplumda bilinçlendirme çalışmalarının yapılması, güvenlik önlemlerinin alınması ve hukuk sistemine başvurmanın teşvik edilmesi önemlidir

Davalarınızda uzman ceza avukatından yardım almak hukuki açıdan sizi koruyacaktır. Detaylı bilgi için Ankara/Sincan’daki Avukatlık Ofisimizi ziyaret edebilir ya da telefon numaramızdan (0312 268 34 34) bize ulaşabilirsiniz. | Sincan Ceza Avukatı | Ankara Ceza Hukuku


Bu sitede yer alan yazılar sadece bilgilendirme amaçlıdır. Bu yazılardan kaynaklı herhangi bir sorumluluğumuz bulunmamaktadır. Sitemizdeki makale ve yazıların kopyalanarak, kaynak gösterilmeden, izinsiz bir şekilde başka yerlerde yayınlanması halinde gerekli hukuki işlemler başlatılacaktır.

Konut dokunulmazlığının ihlali

Kasten Yaralama Suçu ve Cezası

Kasten yaralama suçu, kişinin vücuduna acı verme veya sağlığına zarar verme eylemini içeren bir suçtur. Bu yazıda, kasten yaralama suçunun tanımı, unsurları ve cezası hakkında ayrıntılı bilgilere yer verilecektir.

Kasten yaralama suçu, fiziksel olarak kanama veya ağrı şeklinde olmak zorunda olmayan bir yara açma eylemini kapsar. Bu suç, kişinin bedensel bütünlüğüne zarar vermenin yanı sıra ruhsal yapıya da zarar verebilir. Bu nedenle, yaralama eylemi geniş bir şekilde anlaşılmalıdır.

Kasten Yaralama Suçunun Unsurları

Suçun unsurları arasında maddi unsurlar, manevi unsurlar ve hukuka aykırılık yer alır. Maddi unsurlar, fail, mağdur, eylem, konu, sonuç ve nitelikli hallerdir. Manevi unsurlar arasında ise kast bulunur. Kasten yaralama suçu için hukuka aykırılık unsuru da gereklidir.

Bu suçun faili ve mağduru özgü nitelik taşımaz, herkes tarafından işlenebilir. Ancak, bazı durumlarda kamu görevlisiyle ilgili özel hükümler bulunur. Suçun hareket unsuru serbest hareketli ve seçimlik hareketli bir niteliğe sahiptir.

Kasten Yaralama Suçunun Cezası Nedir?

Kasten yaralama suçunun cezası, işlenme şekline, tarafların ilişkisine ve sonuçlara bağlı olarak değişebilir. Türk Ceza Kanunu’nun 86. maddesinin birinci fıkrasına göre, suçun cezası bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıdır.

Basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek durumlarda ise ceza dört aydan bir yıla kadar hapis cezası veya adli para cezası şeklinde belirlenir.

Nitelikli hallerde, suçun işlenmesi sırasında silah kullanılması veya akraba ilişkisi gibi durumlar söz konusu olduğunda ceza miktarı artırılır.

Kasten Yaralama Suçu Şikayete Bağlı Mıdır?

Kasten yaralama suçunda şikâyet, basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek durumların varlığına bağlıdır. Şikâyet süresi altı aydır ve bu süre içinde mağdur şikâyetçi olmazsa şikâyet hakkını kaybeder. Ancak, soruşturma aşamasında mağdur şikâyetini geri alırsa, soruşturma düşme kararıyla sonuçlanır.

Kasten yaralama suçunun şikâyete bağlı olmayan hallerinde ise Cumhuriyet Savcılığı, sekiz yıllık dava zamanaşımı süresi içinde soruşturma başlatmalıdır. Bu süre, suçun işlendiği anda başlar ve geçerlidir.

Kasten yaralama suçuyla ilgili olarak ceza yargılaması sürecinde dikkate alınması gereken diğer hususlar da bulunmaktadır. Bu suçun kanıtlanması için delillerin titizlikle incelenmesi ve mağdurun ifadesinin alınması önemlidir. Ayrıca, ceza miktarının belirlenmesinde suçun işlenme şekli, kast düzeyi ve mağdurun durumu da göz önünde bulundurulur.

Sonuç

Sonuç olarak, kasten yaralama suçu, bir kişinin vücuduna acı verme veya sağlığını bozma eylemini içeren ciddi bir suçtur. Suçun cezası, suçun unsurlarına, işlenme şekline ve sonuçlarına bağlı olarak değişebilir. Yasalarımızda belirlenen çerçevede adaletin sağlanması ve toplumun güvenliği için bu suçla ilgili yasalara ve prosedürlere uygun şekilde hareket edilmelidir.

Davalarınızda uzman bir avukattan yardım almak hukuki açıdan sizi koruyacaktır. Detaylı bilgi için Ankara/Sincan’daki Avukatlık Ofisimizi ziyaret edebilir ya da telefon numaramızdan (0312 268 34 34) bize ulaşabilirsiniz. | Sincan Ceza Avukatı | Ankara Ceza Avukat


Bu sitede yer alan yazılar sadece bilgilendirme amaçlıdır. Bu yazılardan kaynaklı herhangi bir sorumluluğumuz bulunmamaktadır. Sitemizdeki makale ve yazıların kopyalanarak, kaynak gösterilmeden, izinsiz bir şekilde başka yerlerde yayınlanması halinde gerekli hukuki işlemler başlatılacaktır.

kasten yaralama suçu ve cezası

Dolandırıcılık Suçu – Ceza Avukatı

Dolandırıcılık suçu, toplumun huzurunu bozan ve insanların malvarlığına zarar veren ciddi bir suçtur. Dolandırıcılık suçunun unsurları, suçun konusu, fail-mağdur ilişkisi ve eylem şekli olarak özetlenebilir. Bu makalede dolandırıcılık suçunun unsurlarını ve işleyişini ele alacak ve konuyu detaylı bir şekilde açıklayacağız.

  1. Suçun Konusu: Dolandırıcılık suçunun konusu, malvarlığına ilişkin herhangi bir değerdir. Bu değer taşınır veya taşınmaz bir mal olabileceği gibi, bir alacak hakkı da olabilir. Dolandırıcılık suçu, kişilerin malvarlığına yönelik bir hile veya aldatma yöntemiyle yapılan dolandırıcılık eylemini içermektedir.
  2. Fail-Mağdur İlişkisi: Dolandırıcılık suçunun failine ve mağduruna ilişkin özel bir düzenleme bulunmamaktadır. Dolayısıyla, dolandırıcılık suçunun faili ve mağduru herkes olabilir. Suçun işlenmesi sırasında fail, mağduru aldatmak ve kandırmak suretiyle malvarlığına zarar verirken, mağdur da dolandırıcının hilesine veya aldatmasına maruz kalan kişidir.
  3. Eylem: Dolandırıcılık suçunun oluşması için hileli bir davranışın gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Fail, mağduru aldatmak suretiyle kendisine veya başkasına haksız bir menfaat sağlamak amacıyla hareket eder. Bu aldatma yöntemleri çeşitlilik gösterebilir ve dolandırıcının yaratıcı ve manipülatif davranışlarına dayanır. Dolandırıcı, mağdurun güvenini kazanarak onu aldatır ve malvarlığına zarar verir.

Dolandırıcılık suçu, toplumun güvenini sarsan ve insanların malvarlığına zarar veren ciddi bir suçtur. Suçun konusu malvarlığına ilişkin herhangi bir değer olabilir. Dolandırıcılık suçunun işlenmesi için failin hileli davranışlar sergilemesi ve mağduru aldatması gerekmektedir. Dolandırıcılık suçunun önlenmesi ve suçluların adalet önünde hesap vermesi için etkin önlemler alınması önemlidir.

Dolandırıcılık Suçunda Hafifletici Sebep

Türk Ceza Kanunu’nun madde 159 hükmüne göre, dolandırıcılık suçunun hukuki bir alacağın tahsiline yönelik olarak gerçekleştirilmesi halinde, cezanın hafifletilmesi mümkün olabilir. Bu durumda, suçun soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlıdır.

Madde 159’a göre, dolandırıcılık suçunun bir hukuki ilişkiye dayanan alacağın tahsil amacıyla işlenmesi durumunda, şikayet üzerine altı aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezası verilebilir.

Bu düzenleme, hukuki bir alacağın tahsili amacıyla yapılan dolandırıcılık eylemlerinde suçlunun pişmanlık göstermesi veya mağduru tazmin etmesi durumunda cezanın hafifletilmesini sağlamaktadır. Ancak bu hüküm, suçun diğer unsurlarının da mevcut olduğu durumlarda uygulanabilir ve cezanın tamamen ortadan kalkması anlamına gelmez.

Dolandırıcılık Suçunun Cezası Ne Kadar?

Dolandırıcılık suçunun basit halinin cezası, Türk Ceza Kanunu’nun ilgili maddelerine göre bir yıldan beş yıla kadar hapis ve Beşbin güne kadar adli para cezasını içermektedir.

Dolandırıcılık suçunun nitelikli hallerinin gerçekleşmesi durumunda ise üç yıldan on yıla kadar hapis ve Beşbin güne kadar adli para cezasına hükmedilmektedir.

Türk Ceza Kanunu’nun madde 158/1-e, f, j, k, l bentlerinde belirtilen hallerle işlendiği durumda, dolandırıcılık suçu için hapis cezasının alt sınırı dört yıldan az olamazken, adli para cezası miktarı suçtan elde edilen menfaatin iki katından az olmayacaktır.

Dolandırıcılık Suçu Şikayete Bağlı Mı?

Dolandırıcılık suçu, re’sen soruşturulacak ve şikâyete bağlı olmayan bir suçtur. Bununla birlikte, suçun hafifletici bir nedeni olan hukuki bir alacağın tahsili amacıyla işlenmesi durumunda suçun soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olacaktır.

Davalarınızda uzman bir avukattan yardım almak hukuki açıdan sizi koruyacaktır. Detaylı bilgi için Ankara/Sincan’daki Avukatlık Ofisimizi ziyaret edebilir ya da telefon numaramızdan (0312 268 34 34) bize ulaşabilirsiniz. | Sincan Ceza Avukatı | Ankara Ceza Avukat


Bu sitede yer alan yazılar sadece bilgilendirme amaçlıdır. Bu yazılardan kaynaklı herhangi bir sorumluluğumuz bulunmamaktadır. Sitemizdeki makale ve yazıların kopyalanarak, kaynak gösterilmeden, izinsiz bir şekilde başka yerlerde yayınlanması halinde gerekli hukuki işlemler başlatılacaktır.

dolandırıcılık suçu

HAGB Kararına İtiraz Dilekçesi / Müşteki İtirazı

HAGB Kararına İtiraz Dilekçesi / Müşteki İtirazı / Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Kararına Müştekinin İtiraz Dilekçesi


…. AĞIR CEZA MAHKEMESİ BAŞKANLIĞINA
Gönderilmek Üzere
….AĞIR CEZA MAHKEMESİ BAŞKANLIĞINA

DOSYA NO : … E.

İTİRAZ EDEN
MÜŞTEKİ : ….

VEKİLİ: Av. Alihan ÇAYIRPINAR & Av. Savaş ŞAHİN

KONU : Sanık hakkında verilen ceza ile hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına karşı itiraz dilekçemizdir.

AÇIKLAMALAR :

Sayın mahkemenin … tarihinde sanık hakkında vermiş olduğu karar ve sonucunda verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı usul ve yasaya aykırıdır. Suçun nitelendirilmesine hata yapıldığı gibi ayrıca ilgili ceza alt sınırdan verilerek usul ve esasa aykırı davranılmıştır. Bu nedenle bu karara karşı itiraz kanun yoluna başvuruyoruz.

Öncelikle belirtmek gerekir ki sanık müvekkile karşı yaralama değil kasten öldürmeye teşebbüs suçunu işlemiş bulunmaktadır. Sayın mahkemece yaralama suçundan kurulan hüküm açıkça hukuka aykırılık teşkil etmektedir.

Kabul anlamına gelmemek kaydıyla sayın mahkeme aksi kanaatteyse verilen ceza da üst sınırdan olması gerekirken, alt sınırdan ceza verilmiş olması sebebiyle ilgili ceza miktar olarak da hukuka aykırıdır.

Ceza müvekkilin uğradığı zararın çok altında kalmıştır. Suç ve cezada ölçülülük ilkesi müvekkil aleyhine ihlal edilmiştir.

Ayrıca HAGB yönünden; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. maddesi hükmüne göre hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için; hükmolunan cezanın iki yıl veya daha az süreli hapis veya adlî para cezası olması, sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması, mahkemece, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması ve suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi gerekmektedir. Görüldüğü gibi sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için dört koşulun bir arada bulunması ve mahkemece bu dört koşul açısından da değerlendirme yapılarak kanaat oluşturulması zorunluluğu vardır.

Mahkeme yapmış olduğu değerlendirmede suç işlememe konusunda kanaat uyandırması ve mağdurun veya kamunun zararının giderilmesini göz önünde bulundurmamıştır. Bu yüzden verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı açıkça hukuka aykırıdır.

HUKUKİ NEDENLER : 5271 S. K. m. 231, 232 ve ilgili mevzuat.

SONUÇ ve TALEP : Yukarıda açıklanan ve resen dikkate alınacak nedenlerle sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kaldırılmasına ve sanığın eylemine uyan TCK madde 81 uyarınca üst sınırdan cezalandırılarak hakkında verilen mahkumiyet hükmünün açıklanmasına karar verilmesini müvekkilimiz adına itirazen talep ederiz.

MÜŞTEKİ VEKİLİ
….

Davalarınızda uzman bir avukattan yardım almak hukuki açıdan sizi koruyacaktır. Detaylı bilgi için Ankara/Sincan’daki Avukatlık Ofisimizi ziyaret edebilir, aşağıdaki formdan mesajınızı iletebilir ya da telefon numaramızdan (0312 268 34 34) bize ulaşabilirsiniz. | Sincan Ceza Avukatı


Bu sitede yer alan yazılar sadece bilgilendirme amaçlıdır. Bu yazılardan kaynaklı herhangi bir sorumluluğumuz bulunmamaktadır. Sitemizdeki makale ve yazıların kopyalanarak, kaynak gösterilmeden, izinsiz bir şekilde başka yerlerde yayınlanması halinde gerekli hukuki işlemler başlatılacaktır.

iş kazası

 

0 312 268 34 34