0 312 268 34 34
info@alsahukuk.com
·
Pazartesi - Cuma 09:30-18:00
İletişim Formu

Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Bırakma Suçu

Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Bırakma Suçu

Kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçu, bireylerin özgürlüklerini hukuka aykırı olarak kısıtlayan bir suç türüdür. Türk Ceza Kanunu’nun 109. maddesinde düzenlenen bu suç, belirli şartlar altında cezai yaptırımlara tabi tutulmaktadır.

TCK Madde 109 – Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçu

(1) Bir kimseyi hukuka aykırı olarak bir yere gitmek veya bir yerde kalmak hürriyetinden yoksun bırakan kişiye, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir.

(2) Kişi, fiili işlemek için veya işlediği sırada cebir, tehdit veya hile kullanırsa, iki yıldan yedi yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

(3) Bu suçun;

a) Silahla,

b) Birden fazla kişi tarafından birlikte,

c) Kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle,

d) Kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle,

e) Üstsoy, altsoy veya eşe ya da boşandığı eşe karşı,

f) Çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı, İşlenmesi halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza bir kat artırılır.

(4) Bu suçun mağdurun ekonomik bakımdan önemli bir kaybına neden olması halinde, ayrıca bin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur.

(5) Suçun cinsel amaçla işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek cezalar yarı oranında artırılır.

(6) Bu suçun işlenmesi amacıyla veya sırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hallerinin gerçekleşmesi durumunda, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.

İlgili kanun maddesine göre, bir kişinin hukuka aykırı olarak bir yere gitmesi veya bir yerde kalmaya zorlaması durumunda, suç işleyen kişiye bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir. Eğer suç, cebir, tehdit veya hile kullanılarak işlenmişse, ceza iki yıldan yedi yıla kadar çıkar.

Suçta Cezayı Ağırlaştırıcı Sebepler Nelerdir?

Bu suçun bazı ağırlaştırıcı koşulları bulunmaktadır. Örneğin, suç silahla işlenmişse, birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmişse, kamu görevi nedeniyle işlenmişse veya kamu görevinin kötüye kullanılması sonucunda işlenmişse, ceza miktarı bir kat artırılır. Ayrıca, eşe, boşandığı eşe, çocuğa veya savunamayacak durumda olan kişiye karşı işlendiğinde de ceza artırılır.

Bu suçun mağdura önemli bir ekonomik kayıp yaşatması durumunda ise bin güne kadar adli para cezası verilebilir. Ayrıca, suçun cinsel amaçla işlenmesi halinde ceza miktarı yarı oranında artırılır. Suçun işlenmesi sırasında kasten yaralama suçunun gerçekleşmesi durumunda ise ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.

Etkin Pişmanlık Cezayı İndirir Mi?

Etkin pişmanlık durumunda ise suçu işleyen kişi, mağdura zarar vermeden onu güvenli bir yerde serbest bırakırsa cezanın üçte ikisi kadar indirim alır. Tüzel kişiler ise tehdit, şantaj, cebir veya kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarını işlediklerinde, kendilerine özgü güvenlik tedbirleri uygulanabilir.

Bu kanun maddesi, bireylerin hürriyetlerinin korunması ve suçların önlenmesi amacıyla önemli bir rol oynamaktadır. Kanunun etkin bir şekilde uygulanması ve hukuk sistemine başvurmanın teşvik edilmesi, toplumun güvenliğinin sağlanması açısından büyük önem taşımaktadır.

Davalarınızda uzman ceza avukatından yardım almak hukuki açıdan sizi koruyacaktır. Detaylı bilgi için Ankara/Sincan’daki Avukatlık Ofisimizi ziyaret edebilir ya da telefon numaramızdan (0312 268 34 34) bize ulaşabilirsiniz. | Sincan Ceza Avukatı | Ankara Ceza Hukuku


Bu sitede yer alan yazılar sadece bilgilendirme amaçlıdır. Bu yazılardan kaynaklı herhangi bir sorumluluğumuz bulunmamaktadır. Sitemizdeki makale ve yazıların kopyalanarak, kaynak gösterilmeden, izinsiz bir şekilde başka yerlerde yayınlanması halinde gerekli hukuki işlemler başlatılacaktır.

Kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçu

Konut Dokunulmazlığının İhlali Suçu ve Cezası

Konut Dokunulmazlığının İhlali Suçu bireylerin yaşam alanlarına saygı gösterilmesi ve konut güvenliğinin korunması amacıyla Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenen bir suçtur. Bu suç, bir kişinin rızasına aykırı olarak başkasının konutuna girmesi veya rıza ile girdikten sonra konuttan çıkmaması durumunda işlenmektedir. Konut dokunulmazlığının ihlali suçu, mağdurun şikayeti üzerine hapis cezasıyla cezalandırılmaktadır.

TCK Madde 116 – Konut dokunulmazlığının ihlali

Madde 116- (1) Bir kimsenin konutuna, konutunun eklentilerine rızasına aykırı olarak giren veya rıza ile girdikten sonra buradan çıkmayan kişi, mağdurun şikayeti üzerine, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) (Değişik: 31/3/2005 – 5328/8 md.) Birinci fıkra kapsamına giren fiillerin, açık bir rızaya gerek duyulmaksızın girilmesi mutat olan yerler dışında kalan işyerleri ve eklentileri hakkında işlenmesi hâlinde, mağdurun şikâyeti üzerine altı aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur.

(3) (Değişik: 31/3/2005 – 5328/8 md.) Evlilik birliğinde aile bireylerinden ya da konutun veya işyerinin birden fazla kişi tarafından ortak kullanılması durumunda, bu kişilerden birinin rızası varsa, yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanmaz. Ancak bunun için
rıza açıklamasının meşru bir amaca yönelik olması gerekir.

(4) Fiilin, cebir veya tehdit kullanılmak suretiyle ya da gece vakti işlenmesi halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

Konut Dokunulmazlığının İhlali Suçunun Cezası Ne Kadar?

Türk Ceza Kanunu’nun 116. maddesi, konut dokunulmazlığının ihlalini düzenlemektedir. Bu maddeye göre, bir kişinin konutuna rızası olmaksızın giren veya rıza ile girdikten sonra konuttan çıkmayan kişi, mağdurun şikayeti üzerine altı aydan iki yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmaktadır.

Ayrıca, işyerleri ve işyerlerinin eklentileri gibi konut dışındaki mekanlar da konut dokunulmazlığının ihlali suçu kapsamında değerlendirilebilmektedir. Ancak bu durumda, açık bir rızaya gerek duyulmaksızın girilmesi mutat olan yerler dışında işlenen ihlallerde, mağdurun şikayeti üzerine altı aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası uygulanmaktadır.

Eşler Ya Da Aynı İşyerinde Çalışanlar Açısından Suç Gerçekleşir mi?

Evlilik birliğinde aile bireylerinden ya da konutun veya işyerinin birden fazla kişi tarafından ortak kullanılması durumunda, konut dokunulmazlığının ihlali suçuyla ilgili bazı istisnalar bulunmaktadır. Eğer bu kişilerden biri rıza göstermişse, yukarıdaki hükümler uygulanmaz. Ancak bu durumda, rıza açıklamasının meşru bir amaca yönelik olması gerekmektedir.

Konut Dokunulmazlığının İhlali Suçunda Cezayı Arttıran Haller Nelerdir?

Fiilin, cebir veya tehdit kullanılarak veya gece vakti işlenmesi halinde, konut dokunulmazlığının ihlali suçu daha ağır bir şekilde cezalandırılmaktadır. Bu durumda, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası uygulanabilmektedir.

Konut dokunulmazlığının ihlali suçu, bireylerin özel yaşam alanlarının güvence altına alınmasını ve huzur içinde yaşama hakkının korunmasını amaçlamaktadır. Bu suçun önlenmesi ve cezalandırılması için toplumda bilinçlendirme çalışmalarının yapılması, güvenlik önlemlerinin alınması ve hukuk sistemine başvurmanın teşvik edilmesi önemlidir

Davalarınızda uzman ceza avukatından yardım almak hukuki açıdan sizi koruyacaktır. Detaylı bilgi için Ankara/Sincan’daki Avukatlık Ofisimizi ziyaret edebilir ya da telefon numaramızdan (0312 268 34 34) bize ulaşabilirsiniz. | Sincan Ceza Avukatı | Ankara Ceza Hukuku


Bu sitede yer alan yazılar sadece bilgilendirme amaçlıdır. Bu yazılardan kaynaklı herhangi bir sorumluluğumuz bulunmamaktadır. Sitemizdeki makale ve yazıların kopyalanarak, kaynak gösterilmeden, izinsiz bir şekilde başka yerlerde yayınlanması halinde gerekli hukuki işlemler başlatılacaktır.

Konut dokunulmazlığının ihlali

Ceza Avukatı – Ankara Ağır Ceza Avukatı

Türkiye’de avukatlık mesleğinde uzmanlaşma veya “ceza avukatı” olarak adlandırılan bir alan mevcut değildir. Yasal olarak ceza avukatı adı altında bir dal tanımlanmamıştır. Halk tarafından, ceza davalarında çalışan avukatlara “ceza avukatı, ağır ceza avukatı” denildiği görülmektedir. Toplum tarafından “ceza avukatı” olarak tanımlanan avukatların işinden ve öneminden bahsedeceğiz.

Ceza avukatları, toplumun en hassas sorunlarından biri olan kişi özgürlüğü ve mağdur haklarıyla ilgilenir. Her avukat gibi ceza avukatı da savunma görevini yerine getirmeye çalışır. Ancak, ceza avukatının savunma görevi diğer avukatlık branşlarından farklılık gösterir. Ceza avukatı, doğrudan kişi özgürlüğünü etkileyen bir alanda görev yapar.

Müdafi Nedir?

Ceza avukatı, şüpheli veya sanığı savunurken müdafi olarak adlandırılır. Müdafi kelimesi, Arapça kökenli bir kelime olup koruyan, savunan anlamına gelir. Bu terim, ceza yargılamasında şüpheli veya sanığı savunan, haklarını koruyan ve yargılama sürecinde onları temsil eden avukatı tanımlamak için kullanılır.

Mevzuatta “ağır ceza avukatı” tanımına denk düşen bir düzenleme yoktur. Ağır ceza mahkemelerinde görülen davalar, ceza hukukunun önemli bir bölümünü oluşturduğundan bu davalarla ilgilenen avukatlara toplumda “ağır ceza avukatı” denilmektedir.

Ceza Avukatı Ne Yapar?

Ceza avukatları, duruşmalarda şüpheli veya sanığın yerine geçip beyanda bulunamazlar. Avukatlar, sadece hukuki temsilci olarak müvekkillerini mahkeme önünde savunurlar. Olayın detaylarını anlatma yetkisi yargılanan kişiye aittir. Ceza muhakemesi, yaşanan bir olayın mahkemede deliller aracılığıyla yeniden canlandırılması sürecidir. Gerçekleşen bir olayın nasıl olduğunu sadece olayın içinde bulunan kişiler bilebilir.

Ceza avukatları, sanık adına deliller sunabilir, sunulan delilleri değerlendirebilir, itirazlar yapabilir ve tanıklara, müştekilere ve diğer mahkeme katılımcılarına olayı aydınlatmak ve müvekkilini savunmak amacıyla sorular sorabilirler.

Ceza avukatı, aynı davada birden fazla kişiyi savunabilir. Savunduğu kişi sayısı önemli değildir ve yüzlerce kişiyi aynı anda savunabilir. Ancak, savunduğu kişiler arasında menfaat çelişkisi olmamalıdır. Aksi takdirde, müvekkiller arasında meydana gelen menfaat çelişkisi nedeniyle savunma hakkı zarar görebilir.

Ceza Avukatının Görevi Ne Zaman Biter?

Ceza avukatının görevi, takip ettiği davada kararın kesinleşmesiyle sona erer. Kararın kesinleşmesiyle birlikte avukatın görevi sona erer. Yerel mahkeme tarafından verilen karardan sonra Yargıtay aşaması başlar ve avukat genellikle bu süreci de takip etmelidir. Ancak, sözleşme gereği farklı bir durumda olabilir.

Toplumda, ceza avukatlarının suçluları savunduğu şeklinde genel bir yanılgı bulunmaktadır. Ancak, avukatlar Ceza Muhakemesi Kanunu’nun verdiği yetkiye dayanarak sadece hukuki yönüyle savunma yaparlar. Avukatlar yargı mensubudur ve görevi toplum açısından önem arz eder.

Ceza Avukatının Önemi

Ceza avukatları, hukukun en çekişmeli ve sorunlu alanında faaliyet göstermektedirler. Toplumun yargı sistemine olan güveni ve avukatların rolü nedeniyle, ceza avukatları görevlerini yerine getirirken meslek etik kurallarına dikkat etmelidirler. Bu nedenle, ceza avukatları, adliye pratiğinde yerleşmiş olan bu terimleri kullanmaktadırlar. Bununla birlikte, ceza avukatları, ceza davalarında adil bir savunma sağlamak ve müvekkillerinin haklarını korumak için yoğun bir çaba sarf etmektedirler.

Sonuç

Türkiye’de ayrı bir “ağır ceza avukatı” branşı bulunmamaktadır. Ceza davalarında görev alan avukatlar genel olarak “ceza avukatı” olarak adlandırılmaktadır. Ceza avukatlarının görevi, hukuki temsil sağlamak, delilleri sunmak, itirazlarda bulunmak ve müvekkillerini savunmaktır.

Davalarınızda uzman bir avukattan yardım almak hukuki açıdan sizi koruyacaktır. Detaylı bilgi için Ankara/Sincan’daki Avukatlık Ofisimizi ziyaret edebilir ya da telefon numaramızdan (0312 268 34 34) bize ulaşabilirsiniz. | Ağır Ceza Avukatı | Ankara Ceza Avukatı


Bu sitede yer alan yazılar sadece bilgilendirme amaçlıdır. Bu yazılardan kaynaklı herhangi bir sorumluluğumuz bulunmamaktadır. Sitemizdeki makale ve yazıların kopyalanarak, kaynak gösterilmeden, izinsiz bir şekilde başka yerlerde yayınlanması halinde gerekli hukuki işlemler başlatılacaktır.

ceza avukatı

0 312 268 34 34